Tunç: Hakim ve savcılarımız her daim millet adına, millet için karar verir
Türkiye Adalet Akademisi tarafından Yargıtay İsmail Rüştü Cirit Konferans Salonu’nda düzenlenen Mesleki Uygulama Yarışmaları Ödül Töreni’ne, Tunç’un yanı sıra Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir, yargı mensupları ve hakim, savcı adayları katıldı.
Törende konuşan Tunç, adaletin, mülkün temeli ve toplumsal barışın sigortası olduğunu vurguladı.
Adaletin olduğu yerde insanın, ailenin, toplumun ve topyekun milletin güçlü olacağını kaydeden Tunç, “Adaletin tam anlamıyla tesisi için en gerekli şart, hukuk devleti olmaktır. Hukuk devleti, kararlarında iş ve işlemleri tamamıyla yargı denetimine tabi olan bir devlettir. Hukuk devletinin de olmazsa olmaz şartı, bağımsız ve tarafsız yargıdır. Bağımsız ve tarafsız yargı için de gerekli olan en önemli unsur insan unsurudur. İyi işleyen bir adalet sistemi için gerekli olan en önemli unsur insan unsurudur.” diye konuştu.
Son 21 yılda adalet alanında fiziki şartlar ve mevzuat konusunda iyileştirmeler yapıldığını aktaran Tunç, teknolojinin bütün imkanlarını yargının hizmetine sunmak için çalışmaların sürdürüldüğünü dile getirdi.
Mevzuatın, çağın gerekliliklerine uygun hale getirilmesi adına yapılan reformlardan bahseden Tunç, “Sadece mevzuatın iyi olması yetmez. İyi bir mevzuat, kötü bir uygulayıcının elinde kötü bir mevzuat haline gelebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Reform iradesini sürekli diri tuttuklarını belirten Tunç, “Bundan sonra da milletimizin ihtiyacı olan reformlarımızı gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Yargı Reformu Strateji Belgeleri ve İnsan Hakları Eylem Planları noktasındaki hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nın belgeleri olarak hazırlıkları tamamlandığında Sayın Cumhurbaşkanımız kamuoyuyla paylaşacak ve orada belirlenen hedefleri de teker teker gerçekleştirmenin gayreti içerisinde olacağız.” ifadesini kullandı.
Önümüzdeki dönemde, yargıdaki insan unsurunu daha da geliştirme ve güçlendirme anlamında önemli projelerin hayata geçirileceğini vurgulayan Tunç, bunlardan birinin de hukuk eğitimi olduğunu anlattı. Daha önce hukuk fakültelerine girişte başarı sırasının 190 binden 125 bine yükseltildiğini anımsatan Tunç, mevcut hukuk fakültelerinin kalitesinin arttırılması adına da çalışmalara YÖK’le birlikte devam edildiğini söyledi.
İnsan hak ve özgürlüklerinin alanını daha da genişlettik
Adalet Bakanı Tunç, Türkiye Adalet Akademisinin hakim ve savcı adaylarına yönelik eğitimlerinin devam ettiğini, Mesleki Uygulama Yarışmaları’nda kurgusal duruşma, gerekçeli karar yazımı ve insan hakları olarak belirlenen konuların önemli olduğunu kaydetti.
Hukuk alanındaki çalışma ve reformların temelini insan haklarının oluşturduğuna dikkati çeken Tunç, “Devleti yaşat ki insan yaşasın zihniyetinden ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ idealine geçmek için reformlarımızın temeline insan onurunu koyduk. İnsan hak ve özgürlüklerinin alanını daha da genişlettik.” sözlerini sarf etti.
“Mahkeme kadıya mülk değildir” ifadesini kullanan Tunç, şöyle devam etti:
“Hakimlik ve savcılık mesleği, aynı zamanda hukuku uygulayarak, toplumun huzurunu amaçlayan büyük bir sorumluluğu gerektirir. Bu sorumluluğu yerine getirirken hakim ve savcı, milletin hizmetinde olduğunu da unutmamalıdır. Millet adına, millet için karar verdiğini, her daim aklında bulundurmalıdır. Her hareketinde, davranışında, kararında buna dikkat etme zorunluluğu vardır. Çünkü hakimlik ve savcılık mesleği yalnızca hukuki bilgi ve tecrübeye dayalı bir meslek değildir.”
Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Özdemir de yaptığı konuşmada, akademinin eğitim faaliyetlerine devam ettiğini hatırlatarak, “Hedefimiz hukuka ve insan haklarına bağlı, tarafsız, bağımsız, hür vicdanıyla karar veren, meslek etik ilkelerini benimseyen, toplumun adalet ihtiyacına cevap verebilecek nitelikte hakim, savcılar yetiştirmektir.” dedi.
Konuşmaların ardından, ödül almaya hak kazanan hakim ve savcı adaylarına, ödülleri takdim edildi.
0 Yorum